Galeri

Hava Temizleme Sistemlerinde Aktif Karbon

Aktif karbonlar, uçucu organik bileşikleri (VOC), kokuları ve diğer gaz halindeki kirleticileri havadan ayrıştırabilecek özelliklere sahiptirler. Bu temizleme işlemini ise havadan sadece partikülleri yakalayan Hepa filtreler  veya diğer hava temizleyici filtre çeşitlerinden farklı bir şekilde gerçekleştirirler. Aktif karbon filtreler, gaz moleküllerini kömür yataklarında hapsederek bu işlemi gerçekleştirirler.

Aktif Karbon Filtreler Nedir?

Aktif karbon filtreler, gazları yakalamak için en çok kullanılan filtrelerdir. Gazları aktif karbon yatağında (aktif kömür de denir) filtrelemek için tasarlanmışlardır ve genellikle dış ortama salınan uçucu organik bileşikleri filtrelemek için kullanılırlar. Ayrıca, sigara dumanının kokusu gibi havada bulunan kokuları gidermek içinde aktif karbon filtreler kullanılmaktadır. Ancak, küf, toz veya polen gibi partikülleri havadan ayrıştıramazlar.

Aktif karbon filtreler, adsorpsiyon adı verilen bir işlem sayesinde kirleticileri havadan uzaklaştırır. Bu işlemin absorbsiyondan farklı olduğunu belirtmekte fayda var. Absorbsiyonda yakalanmak istenilen madde (su diyelim) emicinin (sünger diyelim) yapısına emilir, ancak moleküler seviyede emicinin bir parçası haline gelmez. Bu nedenle, süngerle suyu emdiğiniz de süngere kimyasal olarak bağlanmaz. Sadece süngerde bulunan boşlukları doldurur.

Diğer yandan, aktif karbon filtrelerin yapmış olduğu adsorpsiyon işleminin en önemli farkı ise adsorpsiyon işlemi sırasında kirleticilerin karbonun dışına yapışmasıdır. Kirleticinin emilimi ise süngerde olduğu gibi yapının içine emilir.

Karbon, birbirine bağlı bir karbon atomu kafesidir. Karbonu aktive etme işlemi bu noktada çok önemlidir. Çünkü yüzey alanındaki artış gazların tutulması için gereken alanın artmasını sağlar. Gaz halindeki bir madde bir molekül karbonun içinden geçtiğinde, boş bir adsorpsiyon yüzeyi olması şartıyla yatağın yüzeyine yapışabilir.

Hava temizleme sitemlerinde aktif karbon önemli bir kullanımdır. Karbon filtre toksinleri ve kokuları giderir, evler ve ofisler için temiz ve sağlıklı hava oluşturmak için oldukça etkilidir. Ortamda bulunan zararlı kimyasal gazları filtremede etkin rol oynar. Aktif karbon filtreleme sistemi diğer filtrelemelerle bir tutulmamalıdır.

Genellikle “aktif kömür” olarak adlandırılan aktif karbon, su ve havanın saflaştırılmasında kullanılan son derece gözenekli bir karbon şeklidir. Karbon filtre gözenekli olarak özel işlenmiştir, bu da ürünün yüzey alanını arttırır.

Yayınlanan araştırmada aktif karbon kullanan HVAC filtrelerinin içinden geçen havadan ozonun% 60 ila 70’ini ortamdan emerek uzaklaştırdığı, aktif karbon içermeyen filtrelerin ozon miktarı üzerinde neredeyse hiçbir etkisi olmadığı bulunmuştur.
Karbon filtre kullanımı yaşam alanına göre değişiklik göstermektedir. Laboratuvarda kullanılan karbon filtreler ile evlerde ve ofislerde kullanılan filtre çeşitleri farklı olmalıdır.

Kükürt Dioksit, Azot Dioksit ve Ozonun giderilmesi için aktif karbon filtreleri varken ayrıca cıva buharı, arsin, fosfin, hidrojen sülfür, asit gazları ve metallorganik buharlar da dahil olmak üzere çok çeşitli organik kirleticilerin uzaklaştırılması için kullanılan özelliği farklı karbon filtre vardır.

Mayıs 8, 2021

Elektrostatik Filtre Nedir ve Nasıl Çalışır?

Ekoloji ünitelerinde en kritik komponentlerin başında Elektrostatik Filtre gelmektedir. Toz ve yağ parçacıklarının çoğu kısaca ESP olarak adlandırılan bu komponentler tarafından çökeltilmektedir. Aşağıdaki diyagram bir elektrostatik filtrenin nasıl çalıştığını göstermektedir.Hava iyonizerden geçerken, hava içerisindeki partiküller negatif yüklü plakalar ile iyonize edilir. İyonizerde negatif yüklenmiş partiküller, sonrasında kolektör plakaların arasından geçer. Kolektör plakaları sırasıyla negatif potansiyelli ve topraklanmış plakalardır. Negatif yüklenmiş partiküller; yine negatif yüklü plakalar tarafından ittirilir ve topraklanmış plakalara tutunur. Hava akımı içerisinden ayrıştırılmış olan partiküller zamanla plakalardan aşağı süzülür ve toplayıcı tavada biriktirilir.Elektrostatik filtrelere partikül yakalama kabiliyetini yüksek gerilim üniteleri kazandırır. 12 – 18 kV aralığında çalışan bu üniteler plakalar arasında planlanan gerilimin oluşturulmasını sağlarlar.

 

 

 

 

 

 

Fan tarafından çekilen kirli hava yıkanabilir metal ön filtreden geçer. Bu filtre kaba toz ve yağ partiküllerini tutar. Daha sonra partiküllerin iyon-ize edilmesi prensibine göre çalışan elektrostatik filtreye gelen havanın içerisindeki yağ, duman ve is yüksek gerilim şarjı ile negatif yüklenir.

Negatif yüklenen kirli hava ikinci kademede bulunan pozitif yüklü alandan geçerken havada bulunan yağ, duman ve is partikülleri toplayıcı plakalar tarafından güçlü bir şekilde çekilerek filtre yüzeyine yapıştırılır. Elektrostatik filtreye kirli olarak giren hava temizlenmiş şekilde dışarı çıkar. Kirlenen elektrostatik filtreleri temizleyerek yıllarca kullanabilirsiniz.

Elektrostatik filtreler dumanın filtre edilmesinde %99’a kadar verimlidirler.

Elektrostatik filtreler, gıda tesisleri ve endüstriyel tesislerde imalat aşamalarında oluşan gazları filtre etmek amacıyla kullanılırlar;

►Kebap ocakları,
►Döner ocakları,
►Mangallar,
►Izgaralar,
►Fırınlar,
►Mutfaklar,
►Yemek salonları,
►Sanayi presleri,
►Lazer kesim makineleri,
►Kaynak makineleri,
►Enjeksiyon makineleri,
►Dijital baskı merkezleri,
►Matbaalar,
►Tüm sanayi makineleri,
►Laboratuvarlar,
►Sigara Odaları gibi
►Dumanın istenmediği tüm makineler da ve alanlarda kullanılırlar.

Mayıs 1, 2021

Ekoloji Üniteleri Nedir ve Neden Kullanılır?

Ekoloji üniteleri mutfak egzoz sistemlerinde kullanılması tavsiye edilen, yağlı ve kirli mutfak havasını dışarıya atmadan önce temizlemek amacı ile tasarlanmış, havalandırma cihazlarıdır. 21. yüzyılda çevresel sorunların artması ile birlikte endüstriyel atıkların çevreye atılması ve özellikle baca gazı ve mutfak egzoz sistemlerinin atmosfere salınmasına ilişkin ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. Mutfak egzoz sistemlerinden salınan bazı partiküller ve uçucu organik bileşikler (Volatile Organic Compounds – VOC) kirlilik yaratmaktadır. Bu yüzden birçok ülkede Çevre Bakanlıkları tarafından yayınlanan yönetmeliklerle birlikte kokulu gazların atmosfere yayılması yasaklanmıştır.

Büyük şehirlerde ‘hepsi bir arada’ konsepti ile tanıtılan yaşam alanları hava kalitesinde bazı problemlere yol açmaktadır. Bunun nedeni yeni yaşam projelerindeki yemek alanlarından ve büyük restorantlardan atılan yoğun mutfak egzozlarının yaşam alanlarına çok yakın yerlerdeki evlerde, restorantlarda, otellerde ve kapalı alanlarda bulunan insanların sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olmasıdır.

Tedbir alınmadığı durumlarda, yemek pişirme sırasında egzoz kanalı ekipmanlarında yağ, kurum ve is gibi maddelerin birikmesi ilerleyen zamanlarda yangın riskini arttırmaktadır. Yangın riskine ek olarak bu maddelerin kanallarda birikmesi emiş fanlarının ve filtrelerin tıkanmasına sebep olup kanalları hızla kirleterek işletme maliyetlerinin de artmasına sebep olmaktadır.

Tüm bu sorunlardan doğan ihtiyaçları karşılamak üzere mutfak egzoz sistemleri için bazı gereklilikleri belirten Alman VDI 2052 ve İngiliz DW/172 standartları oluşturulmuştur. Bu standartlara ek olarak İngiltere’de DEFRA (Department of Environment, Food & Rural Affairs) tarafından üzerinde durulan konular bulunmaktadır.

Endüstriyel süreçlerden kaynaklanan kirliliğin kontrol altına alınması için Birleşik Krallık’ta 1990 Çevre Koruma Kanunu çıkarıldığında; ülkedeki kurumlar, kendi kirlilik seviyelerini uygulama noktasında serbestti. 1990 çevre koruma kanunu çeşitli endüstriyel ve diğer süreçlerden kaynaklı kirliliğin gelişmiş bir şekilde kontrolüne olanak sağlayacak bir kanun olarak yürürlüğe girdiğinde, Birleşik Krallık’taki bütün kamu kurumları kendi bölgeleri içinde kirlilik derecelerini icra etme gücünü edindi.

2004 yılında AEA Technology Plc’nin operasyonel bolümü olan Netcen’den DEFRA adına endüstriyel mutfaklardan kaynaklı koku ve gürültünün kontrolüne ilişkin kılavuz bir rapor hazırlanması istendi ve 2005’te DEFRA kılavuzu yayımlanmıştır.

DEFRA kılavuzuna göre koku kontrolündeki amaçlar aşağıdaki gibidir:

1. Tasarım aşamasındaki yeni tesisler, çevreye zarar vermeyecek şekilde tasarlanmalıdır.

2. Koku kontrolü yapılmadan işletmeye alınmış mevcut tesisler, en iyi uygulanabilirlik ilkelerine uygun olarak, çevreye zarar vermeyecek şekilde yeniden dizayn edilmelidir.

Ekoloji ünitelerin seçiminde en önemli tasarım kriteri, mutfak tipidir. Egzoz havasındaki yağ, buhar ve parçacıkların miktarı pişirilen yiyecek türüne göre değişeceğinden farklı mutfaklar için farklı modeller seçilmesi gerekmektedir.

Buna göre sık görülen mutfak tipleri, koku ve yağ yoğunluğuna göre dört ana başlık altında toplanabilir. Düşük, orta, yüksek ve çok yüksek yoğunluklu mutfak tipleri olarak bu sınıflandırma tipleri görülmektedir

Nisan 24, 2021